https://www.araklihaber.net/files/uploads/user/-66d90db389.jpg
Hasan Suiçmez

Referandumdan seçimlere evrilme!

12-04-2017 11:55 4355 kez okundu.

Bir bakıma Türkiye’nin kaderinin de oylanacağı 16 Nisan 2017 referandumuna çok az bir zaman kaldı. Zaman azaldıkça tarafların söylemleri sertleşiyor, millet geriliyor, devlet büyükleri kendilerinden beklediğimiz sabır ve mütevazılıklarından hızla uzaklaşıyor! Muhalefet ise tabiri caizse “tek tabanca” misali, bir oraya bir buraya koşarak; “doluya koysa taşırıyor, boşa koysa dolduramıyor”.

Aslında yapılması gereken 18 maddelik yeni anayasa değişikliğinin vatandaşlarımıza ne getirip ne götüreceğini yine vatandaşımızın anlayacağı şekilde anlatmaktır. Bu tutum terk edilip “benim gibi düşünmeyenler” benden değildir söylemi itibar gördüğü oranda “demokrasi anlayışımız” bundan olumsuz etkilenecektir!

Merak ediyorum; Toplu açılışların referandum ile ne ilgisi olabilir? Cennetle, cehennemle insanların yönlendirilmesi ile referandumun ne ilgisi olabilir? Muhalif görüşlere pankart astırmama, toplantı için salon tahsis ettirmeme, mitinglerine yasak getirmekle, referandumun ne ilgisi olabilir? Haklı, meşru ve Sayın Başbakanın ifadesi ile “Türkiye’yi uçuracak olan” bu referandumun getireceği güzellikleri ve kazanımları anlatma yerine; birbirlerini “alçaklıkla, korkaklıkla, şerefsizlikle, cahillikle” suçlamanın vatandaşı nasıl bıktırdığının farkında mı acaba bu insanlar? Devletin vatandaşına tanıdığı kanuni hakkı için; evet ya da hayır tercihinde bulunması neden “teröristlikle, çukurla, vatan hainliği ile” özdeşleştirilmek isteniyor?

Bu referandum 16 Nisan günü yapılacak ve bitecek. Bizler yine aynı vatan toprakları üzerinde, aynı eşit vatandaşlar olarak yaşamaya devam etmeyeceğiz mi? İktidar, adeta muhalefet bir yanlış laf söylesin de ben onu halka meydanlarda anlatıp, bu lafı söyleyene ağzıma geleni söylersem halk bana daha iyi inanır yaklaşımında! Yumuşak huyluluğundan ve bir ülkücü gibi “Bozkurt işareti” yapmasından sevmeye başladığımız sayın başbakanın ağzına son günlerde sarf ettiği “alçak, hain, yalancı” laflarını hiç yakıştıramıyoruz.

Bu yaklaşımında Sayın Bahçeli ile yarışamayacağını hatırlatmak isteriz! Bu yaklaşımlardan oldukça endişeliyiz! Acaba diyorum, evet için çalışanların anlatacakları inandırıcı bir şeyleri yok mu ki; yatıp, kalkıp “Kılıçdaroğlu şöyle, Kılıçdaroğlu böyle” demekten başka laf edemiyorlar!

Ekonomi şahlanacak, terör bitecek, Avrupa Birliği kapımızda yalvarmaya başlayacak, düşmanlarımız perişan olacak, terör örgütleri bitecek söylemlerinin içleri doldurularak vatandaş ikna edilmedikçe; “yer-gök” evet pankartları ile süslense ne olur?

Bu milletin feraseti her türlü plan ve desiseden daha güçlüdür! İnanmayanlar bu milletin tarihine bir bakıversinler! Referandum söyleminden, seçim çalışmalarına evrilmeyi ben şahsen evet cephesinin çaresizliği olarak görüyorum! Görmek istemeyenler için ise çok az zaman kaldı, hep beraber göreceğiz inşallah.