Türkiye’nin gündemi çok yoğun. Özellikle son günlerde; rahip Brunson ve Cemal Kaşıkçı ile ilgili gelişmeler sonu gelmeyen tartışmaları da beraberinde getirdi. Hâlbuki bizlerin bu olayların değerlendirmesini yapmanın yanında hızla yaklaşan mahalli seçimler ile ilgili zihinsel hazırlıklarımızı da tamamlamamız gerekmektedir. Dünyanın hiçbir ülkesinde, uzmanlık alanı dışında insanların öne çıkarıldığı ve kendilerine çok önemli görevlerin verildiği bir başka ülke yoktur! Mesela; bir kasaba doktorluk görevi verilmez, bir öğretmene, mimarlık projesi çizdirilemez.
Bir inşaat mühendisine ise pilotluk görevi yaptırılamaz. Ama her nedense sadece bizim ülkemize ait gibi görülen, her meslek grubundan insanlara “belediye başkanlığı” görevinin verilmesinde bir sakınca görülmez! Mühendislik ve mimarlık kültürü olmayan, şehir planlamacılığı konusunda eğitim almamış, farklı kültürel iklimlerinin eserlerini incelememiş, insanların hayranlıkla gezip incelediği birçok dünya ülkesini gezip görmemiş kişilerin belediye başkanı adayı olarak gösterilmesi kadar yanlış bir uygulamanın olmadığını söylemek istiyorum. Bu uygulama aynı zamanda aday gösterilecek kişiye de haksızlık sayılmalıdır. Belediye başkanlığı adaylığı, insanların sadece işlerimi “bu aday” ile daha rahat halledebilirim anlayışına göre belirlenmemelidir. Bütün siyasi partilerimizin bu konuda uygar ülkelerin yaklaşımlarını örnek almalarında fayda vardır.
Benim adamım değerlendirilmesinden vazgeçilmesi bizim gibi ülkelerde mümkün görülmemektedir. Hiç olmazsa, siyasi partilerce, belediye başkanlığına gösterilecek adaylar bu görevin gerektirdiği niteliklere sahip olsun. İyi bir pilot, iyi bir doktor, iyi bir din adamı iyi bir belediye başkanlığı görevini yapamaz. Efendim aday bu niteliklere sahip olmaz belki ama herhangi bir alanda iyi bilinen bir insan, aday olup belediye başkanı seçilirse, yanına sizin dediğiniz niteliklerde uzmanlar alır ve işi yürütür denilebilir. Esas yanılgı da burada başlamaktadır. Kendisinin anlamadığı konularda çalışma yapması o konulardaki uzmanların becerisi kadardır. Hem o kişileri eksiklik yaptıkları zaman yönlendirmek gibi bir uygulaması olamaz. Çünkü konunun uzmanı değildir. Hal böyle olunca belli bir süre sonra yönetimde kontrolsüzlük ve belediyede filan kişi ne derse o olur anlayışı hâkim olur.
Bu durum ise kısa sürede mevcut başkanı yıpratır ve hizmeti sadece insanların günlük basit işlerini takip etmekten ibaret bir sıradanlığa indirger. Çok uzaklara gitmeye gerek yok, hemen çevremize bakalım, bu görüşlerimizle ilgili birçok canlı örnek görebiliriz. Yanlış anlaşılmasın bugün uzmanlık alanları dışında belediye başkanlığı yapan bir dizi değerli insan vardır. Ama bize göre, doktor, doktorluğunu, avukat avukatlığını, hâkim hâkimliğini, pilot pilotluğunu yaparsa daha başarılı olur, daha doğru olur. Belediye başkan adayları ise; şehir planlamacısı, mühendis, mimar gibi meslek dallarından düşünülmelidir. Zaten her parti istediğinde bu tür adayların onlarcasına ulaşabilir, her şey bizim elimizde, duyarlı olalım istedik. Önümüzdeki seçimlerde yanımıza gelecek partililere, öncelikle; 'Adayınız, mimar mı, mühendis mi, şehir planlamacısı mı?' diye soralım mı?