Son yıllarda insanımızın yeni yeni farkında olduğu ve “bacasız fabrika” olarak bildiğimiz turizm girdilerinin en yoğun olduğu aylarda yaşıyoruz. Devletin bütün uğraşmalarına rağmen kalitesiz hizmetin hala “turiste yaklaşım” olarak kabul edildiği ülkemizde, bu eksiklikten dolayı ülke olarak hak ettiğimiz turist sayısına bir türlü ulaşamamaktayız!
Geçmiş yıllara oranla, ekonomideki yeri önemli derecede artan turizm gelirlerini paylaşanların; “turist memnuniyetini” de oluşturma sorumluluklarının olduğu bilinmelidir. Yakın zamanlara kadar Trabzon’da turizm denilince akla belli yerler gelmekteydi. Ama şimdi Trabzon da turizm denilince Araklı akla gelen ilk yerlerden olmayı başarmış bulunmaktadır. Özellikle son yıllarda belediye başkanı Recep Çebi’nin gayretleri, köy muhtarlarının destek ve ilgileri ile Araklı’nın saklı güzellikleri bir bir ortaya çıkmaya ve turistlerin ilgi alanı olmaya başladı. Araklı merkez sahil yolunun ilçeye bakan tarafının düzenlenmesi, Kalecik kalesinin düzenlenmesi, İsmi tarihi gerçeklerle örtüşmese bile Kalecik koyunda “Arakale” ismi ile yeni bir hizmet alanının açılması, Zanayer kalesinin kalıntıları, Araklı Anadolu Öğretmen Lisesinin yakınında “Ysiporto kalesinin” kalıntıları, Konakönü eski Osmanlı çarşısı kalıntıları, Bereketli şifalı su (Sağlık Bakanlığından tescilli ve böbrek taşları için Türkiye’nin en etkili şifalı suyu), Os şelalesi, Taşgeçit Gülişankale kalıntıları, Çatak Hıdırellez mağarası, Azrail’in gölü şelalesi, Çatak Uçansu şelalesi, Karameşe kanyonu, Pazarcık Tilkibeli Pamuğun gölü şelalesi, Pazarcık eski hanları, Salorot, Ğavras, Erikli, Bahçecik, Salmankaş ve Balahor yaylaları ile Balahor Kırklartepe, Yapraklı Kurt kabanı, Balahor Maden suyu, Tonovi maden suyu, Yeşilyurt Yilantaş gibi turizm alanları ile Araklı Trabzon’un en iddialı Turizm bölgelerinden biri olmaya aday görülmektedir.
Bütün bu güzellikleri daha anlamlı hale getirecek, tesis ve yetişmiş eleman eksikliği bu muhteşem turizm alanının henüz yeterli tanınmışlığa ulaşmasını engellemektedir. Ayrıca, salmankaş tünellerinin hizmete açılması ile artan trafiği karşılayacak yeterli karayolu ağının bulunmaması da bölgenin tanınmasını olumsuz etkilemektedir. Doğu Anadolu’dan kıyıya en kestirme yol olan; “Bayburt-Araklı” yolunu tercih eden TIR ve kamyon şoförleri bu vadide yeterli hizmeti alamadıklarını söyleyerek, yolların darlığından dert yanmaktadırlar. Ayrıca, Bayburt-Trabzon arası günlük seferlerinde bu yoldan yapılmaya başlanması trafiği daha da yoğunlaştırmaktadır. Kaşıkçı-Pazarcık arasındaki 50 kilometrelik yolda bir benzin istasyonunun bulunmaması da, turizm açısından önemli bir eksiklik olarak görülmektedir.
Araklıyı yönetenlerin, kısa, orta ve uzun vadeli mastır planlarla, ilçemizin geleceğini programlamaları, gelecek kuşaklara ve Araklı insanına karşı medeni bir mecburiyettir. Bu kadar önemli tarih ve turistik potansiyeli bulunan bir İlçe’nin geleceği, günlük ve siyasi politikalara feda edilemeyecek kadar önemli görülmelidir. Araklıda yaşayanlar ile Araklı dışındaki Araklılarla kafa kafaya verilip ilçemizi daha güzel, daha yaşanabilir ve esnafının gelirlerini daha da çeşitlendirilmiş bir hale getirebiliriz. Bunu sağlamak için yıllarca Araklı da bir “Turizm meslek Lisesi ve Yüksek Okulunun” açılmasının önemine işaret ettik. Ancak Araklı bu isteğinde her nedense başarılı olamadı. Sınavla öğrenci alan okul açma isteğinde de başarılı olamadı! Hâlbuki bu iki okulun Araklı’nın geleceğindeki yeri çok önemliydi! Bu fırsatları değerlendiremeyen ilçemiz, hiç olmazsa elindeki “turizm potansiyelini” iyi kullanmalıdır. Bu sadece iyi niyete olabilecek bir iş değildir, bilgi, teknik, tecrübe ve siyasi ağırlık isteyen bir çalışmadır. Araklı bütün bu eksikliklerini tamamlayabilecek ve herşeye rağmen kaçırdığı fırsatları tekrar yakalayabilecek yeterliliktedir. Yeter ki; sosyal, ekonomik, bürokratik ve siyasi gücünün ve güzelliklerinin farkında olalım ve bunlardan amacına uygun olarak yararlanmasını becerebilelim!