Keşke koruyabilseydik!

Hasan Suiçmez

05-12-2017 13:30

Kışlaya, camiye, okula siyaseti sokmayacaktık!

Beceremedik, iddiaları ne olursa olsun, niyetleri bu kurumlarda etkili olmak ve kadrolaşmak olan bütün sivil görünümlü, dini ve sosyal yapılar, cumhuriyet dönemi boyunca bu kuramlarda etkili olmak için çalıştılar. Zaman zaman devletin duvarına toslayıp niyetlerinin deşifre edilmesine rağmen her defasında bunu toplumun iyi niyetinden yararlanarak devletin yasal faaliyetlerine engel olduğu şeklinde pazarlayarak kendilerini korumaya çalıştılar.

Hatta iyi niyetli olduklarını söyleyerek, çocuklarımıza dini ve milli görevlerini öğretmekten ibaret çok masum ve alıcı bulan propagandalar ile onlarca evladımızı alıp kendi tezgâhlarında dokudular. Din öğretiyorum, diyerek başka amaç ve niyetlerinin paylaşımını yaptılar. Bunların içinde gerçekten samimi olup sadece Allah rızası için çalışıp gayret edenleri her zaman değerli biliriz. Ancak bu tür kurumlarda; sorgulama kültürü yerine “biat kültürü” etkili olduğu için, art niyetli kişi ve görevliler kendilerini bu yapılar içerisinde daha kolay saklayabilmişlerdir. Bu niyet ve hedefleri okuyamayan yapılar zamanla bu kişi ve niyetlerin elinde bir güç olmuş ve devletin başına bela olabilmişlerdir.

İşte bunların en bariz örneği olarak, neredeyse ülkemizin bütün kurum ve kuruluşlarını ele geçirmiş olan cemaat yapılanmasının neler yaptığını hep beraber gördük. Uçurumun kenarından dönen ülkemizi tekrar bu tehlikeli sona getirecek hiçbir çalışma ve yapılanmaya devlet artık müsamaha göstermemelidir!

Kışlaya siyaseti sokmayacaktık! Atatürk daha cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında bununla ilgili tedbirini alarak en yakın silah arkadaşlarına bile; “ya meclisi ya da kışlayı” tercih etmelerini söyleyerek ne kadar ileri görüşlü olduğunu ortaya koymuştu. Ona göre bir komutan, hem mecliste milletvekili hem cephede komutanlık yapamazdı. Doğru olan da buydu. Ama 15 Temmuz olayı, kışlada siyasetin ne kadar etkili ve tehlikeli olduğunu ortaya koydu.

Camiye siyaseti sokmayacaktık. Camiler kutsal mekânlarımızdır. Orada kürsüde konuşan hoca efendinin sözleri saygı ile ve dikkatlice dinlenmelidir. Ama gelin görün ki bugün durum böyle değil. Hocanın söyledikleri ile okuduklarına cemaat ya içinden ya da cami adabına aykırı olarak sesli olarak itiraz edebilmektedir. Bu adaba cemaat kadar hoca efendilerin de uymalarının önemli olduğu unutulmamalıdır. Cuma hutbelerinde, cemaati uyumayan cami artık bulunamaz oldu. Çünkü konuşulanların samimiyetinden cemaat son derece kuşku duymaktadır. Böyle olmasa bile artık algılama bu duruma getirilmiş.

Okullarımıza siyaseti sokmayacaktık. Hayata koşan onlarca tertemiz genç insan, onların öğrenmeye en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde, ders dışında siyasi amaçlı söylemlerle yönlendirilmesi son derece zararlı olmuştur. Sınıf kardeşliği, okul arkadaşlığı, grup kültürüne mağlup olmuştur. Okullar sadece tek bir renge boyanmıştır. Zannedilmiştir ki tabiat tek renklidir diye. Çok değerli eğitim kadroları darmadağınık yapılmıştır. Sonuç ortada; PİSA'da yokuz, ABİ’de yokuz! Yazık değil mi?

Keşke bu üç kurumumuzu koruyabilseydik! Hiç olmazsa bundan sonrasını düşünelim!

   
DİĞER YAZILARI Mustafa Çatal 01-01-1970 03:00 Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan 01-01-1970 03:00 Her şey kararınca olmalı, yoksa! 01-01-1970 03:00 Ömür Dediğin Ne Ki? 01-01-1970 03:00 Vatan sana canım feda! 01-01-1970 03:00 Bilim ve teknoloji 01-01-1970 03:00 Türk Düşmanı Hümanistler 01-01-1970 03:00 O gün,bugündür 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ 01-01-1970 03:00 Fathrettin Çebi Çaykur'un Yüz Akı! 01-01-1970 03:00 Her şey bizim elimizde 01-01-1970 03:00 Araklı turizm cenneti 01-01-1970 03:00 Güzel Araklı 01-01-1970 03:00 TÜRKÜN YÜKSELEN DEĞERİ “BOZKURT İŞARETİ” 01-01-1970 03:00 Dünyanın en büyük ordusu! 01-01-1970 03:00 Devlet mağdur etmez! 01-01-1970 03:00 Hizmet dediğin böyle olmalı! 01-01-1970 03:00 Çok önemli! Anne-babalar mutlaka okumalı! 01-01-1970 03:00 Aramızdan ayrılan bir güzel insan; (Opr. Dr. Aydın Aydın) 01-01-1970 03:00 Araklı Karadere Vadisi tarihi ile buluşturulmalı! 01-01-1970 03:00 Barzan Kabilesi'nin onbeş asırlık rüyası 01-01-1970 03:00 Trabzonlunun trafikle imtihanı! 01-01-1970 03:00 Üniversite-şehir uyuşmazlığı! 01-01-1970 03:00 Yalan ve iftira korkunç bir hastalıktır! 01-01-1970 03:00 Eğitimde sonunculukta birinciyiz! 01-01-1970 03:00 ABD ne yapmak istiyor? 01-01-1970 03:00 Yiğit düştüğü yerden kalkar! 01-01-1970 03:00 Atatürk melami miydi? 01-01-1970 03:00 İşte CHP bu! 01-01-1970 03:00 İçeriye bakarken, dışarıyı unutmamak! 01-01-1970 03:00 Trabzon sahil yürüyüş yolu 01-01-1970 03:00 Turizm yolu, turistik bölgelerden neden geçmez? 01-01-1970 03:00 Referan-dummmm! 01-01-1970 03:00 Zafer Türk milletinin olacaktır! 01-01-1970 03:00 Referandumdan seçimlere evrilme! 01-01-1970 03:00 Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ve Trabzon Müftülüğü'ne yakışmıyor! 01-01-1970 03:00 Trabzon’dan çekilen telgraf! 01-01-1970 03:00 Pazarcık Üvey Evlat Mı? 01-01-1970 03:00 Silahlar ve ayanlar 01-01-1970 03:00 Sopalı diplomasi! 01-01-1970 03:00 Koltuk sevgisi 01-01-1970 03:00