Yalan ve iftira korkunç bir hastalıktır!

Hasan Suiçmez

22-07-2017 11:33

Dinimiz yalan ve iftirayı kesin olarak yasaklamıştır. Toplumsal huzursuzluğumuzun temelinde “yalan ve iftira hastalığının” çok belirgin bir yeri vardır. Nedense kalkınmış ve gelişmiş ülkelerde bu tür hastalıklara rastlanmazken, genellikle bizim gibi ve üstelik İslam inancına sahip Ortadoğu ülkelerinde “yalan ve iftirasız” bir hayat düşünülemez olmuş! Böyle olunca da; toplumu din adına yönlendiren insanların anlattıkları anlamını yitirmiş, herkesin kendi çıkarlarını öne aldığı bir din anlayışı benimsenerek, insan yaşamı mutsuzluğa ve huzursuzluğa mahkûm edilmiştir!

Geçenlerde sahil kesiminde, namaz öncesi uğradığımız bir caminin imam odasındaki dostlarımızla sohbet ediyorduk. Söz eğitime gelince; herkes kendi açısından eleştirilerini ortaya koyarak durumun iç açıcı olmadığında birleşti. Tam bu sırada içlerinden biri, “Suç sizin gibi eğitimcilerdedir hocam! Siz hata yapmasaydınız görevinize devam eder, başarılı uygulamalarınızdan çocuklarımız yararlanmaya devam ederdi” dedi. Ben biraz da şaşkınlık içerisinde, “Hayrola hocam, ne gibi bir suçumuz vardı acaba!”deyince, başladı anlatmaya: “Siz okulunuzda görev yapan bayan bir ‘beden eğitimi öğretmenine’ başörtüsünden dolayı soruşturma açıp, görevden alındınız, keşke bunu yapmasaydınız hocam” dedi!

Sanki uygulamanın içindeymiş gibi gayet ciddi ve kendinden emin bir şekilde söylenen bu sözün iftira olduğunu, söz konusu öğretmenin okuldaki dosyasına ve Milli Eğitimdeki ‘ödül-kayıt’ bölümüne bakılarak herhangi bir cezanın verilip - verilmediğini anlamanın mümkün olduğunu söyleyince; bu sefer aynı kişi, “Ben öyle duydum hocam” diyerek, biraz da yüzü kızararak sustu! Uzun sokakta yürüyorum; Akçaabat’ta önemli bir okulda görev yapan bir öğretmen arkadaşım beni heyecanla selamladı ve bir şey paylaşmak istediğini söyledi.

Anlatın hocam deyince, yine aynı konu ile ilgili kendi görev yaptığı okulda bir olaya şahit ve de müdahil olduğunu belirterek anlattı; Okullarını üye sayısını arttırmak için ziyaret eden bir sendika başkanına, orada tesadüfen bulunan eski bir velimiz, isim vererek benim neden görevden alındığımı sorunca; sendika başkanı soruyu soran velimize; “Sen biliyor musun o kişinin benim elimde dosyası var, görev yaptığı okulda bayan arkadaşlarımıza başörtüsünden dolayı zulüm yapmıştır, onun için görevden alındı” deyince; hemen orada bulunan ve görev yaptığım son okulda çok başarılı bir öğretmenken oraya tayin olunan öğretmenimiz söz konusu sendika başkanına itiraz ederek; böyle bir şeyin asla olmadığını, sendika başkanına bu yalan ve iftirayı yakıştıramadığını söyleyince, adı geçen sendika başkanı utanmadan ve sıkılmadan, “Sen bilmiyorsun” diyerek orayı terk edip çıkmış!

Şimdi bu zavallı, müfteri, iftiracı ve yalancı sendika başkanına soruyorum; zerre kadar namus ve şerefin varsa elinde olduğunu iddia ettiğin o dosyayı açıkla da kamuoyu öğrensin! Ömrünü vatan hainleri ve din düşmanlarına karşı mücadele ile geçirmiş şerefli bir Türk Milliyetçisi öğretmene iftira atmaktan başka yapacağın bir şey yok muydu acaba! Bunun hesabını elbet “ruzi mahşerde”, beşeri vicdanlarda ve kanun önünde de vereceksin!

DİĞER YAZILARI Mustafa Çatal 01-01-1970 03:00 Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan 01-01-1970 03:00 Her şey kararınca olmalı, yoksa! 01-01-1970 03:00 Ömür Dediğin Ne Ki? 01-01-1970 03:00 Vatan sana canım feda! 01-01-1970 03:00 Bilim ve teknoloji 01-01-1970 03:00 Türk Düşmanı Hümanistler 01-01-1970 03:00 O gün,bugündür 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ 01-01-1970 03:00 Fathrettin Çebi Çaykur'un Yüz Akı! 01-01-1970 03:00 Her şey bizim elimizde 01-01-1970 03:00 Araklı turizm cenneti 01-01-1970 03:00 Güzel Araklı 01-01-1970 03:00 TÜRKÜN YÜKSELEN DEĞERİ “BOZKURT İŞARETİ” 01-01-1970 03:00 Dünyanın en büyük ordusu! 01-01-1970 03:00 Devlet mağdur etmez! 01-01-1970 03:00 Hizmet dediğin böyle olmalı! 01-01-1970 03:00 Çok önemli! Anne-babalar mutlaka okumalı! 01-01-1970 03:00 Keşke koruyabilseydik! 01-01-1970 03:00 Aramızdan ayrılan bir güzel insan; (Opr. Dr. Aydın Aydın) 01-01-1970 03:00 Araklı Karadere Vadisi tarihi ile buluşturulmalı! 01-01-1970 03:00 Barzan Kabilesi'nin onbeş asırlık rüyası 01-01-1970 03:00 Trabzonlunun trafikle imtihanı! 01-01-1970 03:00 Üniversite-şehir uyuşmazlığı! 01-01-1970 03:00 Eğitimde sonunculukta birinciyiz! 01-01-1970 03:00 ABD ne yapmak istiyor? 01-01-1970 03:00 Yiğit düştüğü yerden kalkar! 01-01-1970 03:00 Atatürk melami miydi? 01-01-1970 03:00 İşte CHP bu! 01-01-1970 03:00 İçeriye bakarken, dışarıyı unutmamak! 01-01-1970 03:00 Trabzon sahil yürüyüş yolu 01-01-1970 03:00 Turizm yolu, turistik bölgelerden neden geçmez? 01-01-1970 03:00 Referan-dummmm! 01-01-1970 03:00 Zafer Türk milletinin olacaktır! 01-01-1970 03:00 Referandumdan seçimlere evrilme! 01-01-1970 03:00 Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ve Trabzon Müftülüğü'ne yakışmıyor! 01-01-1970 03:00 Trabzon’dan çekilen telgraf! 01-01-1970 03:00 Pazarcık Üvey Evlat Mı? 01-01-1970 03:00 Silahlar ve ayanlar 01-01-1970 03:00 Sopalı diplomasi! 01-01-1970 03:00 Koltuk sevgisi 01-01-1970 03:00