İşte CHP bu!

Hasan Suiçmez

05-06-2017 14:07

Kurulduğu 1923 yılından beri CHP’nin tartışılan bir eksikliği vardır. Bu eksiklik Atatürk’ten sonra daha da belirginleşmiş, adeta CHP’nin olmazsa olmazı durumuna getirilmişti! CHP içinden çıktığı milletinin manevi değerlerine yabancı kalmakla suçlanagelmiştir. Haklı-haksız bu suçlamayı iyi analiz edemediğini düşündüğümüz CHP anlayışı; yetişmiş kadrolarına, yönetim ilkelerine ve Cumhuriyet değerlerine bağlılıklarına rağmen; içindeki bir avuç militarist düşünce taraftarın “istemezük” söylemlerine direnemeyip mağlup olmuş ve bundan dolayı halkın desteğini tam olarak hiçbir dönem elde edememiştir!

Her seçimin, daha doğrusu her seçim yenilgisinin ardından durup düşünmesi, neden ve niçin sorularını kendine sorup, nasıl olmalı görüşünü programlamasını hayata geçirmesi gerekmesine rağmen; CHP bunun tersini yapmış, millete rağmen, onun değerlerine yabancı kalmayı sürdürmeyi politika zannetmiş; iktidara gelememenin kızgınlığı ile bu yabancılığı sürdürdükçe kızmış, kızdıkça yabancılaşarak bu günlere kadar gelebilmiştir. Aslında; mayasında “Kuvayı milliye ruhu” olmamış olsaydı, Türkiye gibi bir ülkede; bu yabancılaşmayı siyaset sayan bir partinin, siyaset sahnesinde kalması mümkün olamazdı!

CHP burada zoru başarmış ancak kolayı terk etmenin ve milletin değerlerini bir bütün olarak, bir türlü kabullenememenin çıkmazında bocalayıp beklemiştir! CHP, bir taraftan; Atatürk’ün dâhiyane bir şekilde Türkiye siyasetine ve yönetimine kazandırdığı “laiklik” ilkesinin amansız savunuculuğunu yaparken, bir taraftan da laikliğin “Milli ve manevi değerlerimize yabancılaşma olmadığı” konusunda kafa yormamış, tam aksine; mevcut sağ iktidar partililerin tam da istediğini yaparak; laikliğin batılı, lümpen proleter ve aşırı özgürlükçü, din ile ilişkisi olmayan bir yönetim olduğu şeklindeki eleştirileri sahiplenerek, bu eleştirilerden nemalanan sağ iktidarların ekmeğine yağ sürmüştür!

Durum böyle gelişince, Türkiye’deki sağ partiler iktidara gelmek için, her dönem ana muhalefet anlayışının demirbaş malzemesi gibi olan CHP ile değil de, diğer sağ partiler ile yarışmış ve onlarca yıl böyle gelip geçmiştir! Ancak 16 Nisan referandumu süreci ile başlayıp devam ettirilen yeni bir CHP anlayışı, dahası, milletimizin görmek istediği önemli bir CHP politikası ile toplum karşılaşmış bulunmaktadır.

Bu yeni politika; seçimlerde milyonları meydanlara yığıp boş nutuklar atma yerine, onun ayağına, Kuvayı Milliye küme ruhuyla gidip derdini dinleyen, kendini ona daha rahat ve daha sıcak, daha samimi anlatmak şeklinde başladı, ramazanda “iftar çadırları” açarak, milletine tepeden bakma alışkanlığını terk ederek onun içinden çıktığını, ona rağmen bir siyasetin olamayacağını gösterme şeklinde devam etmektedir. Bu çok olumlu ve gerçekçi siyaset yenilenmesi Trabzon’da da kendini hissettirerek, Ganita sahilde CHP’nin 1000 kişilik muhteşem bir iftar çadırı açmasıyla kendisini göstermiştir.

Genel merkezin, genel siyasetlerinin bir sonucu olarak uygulandığına inandığımız ve CHP’nin halkla kucaklaşması hamlelerinden biri saydığımız bu durumun, sosyal hayatın gerçekleri, milletimizin gelenekleri ve de beklentisi olduğunu CHP’nin artık kavraması ve buna göre kendini ve fikir vitrinini, düşünce balkonunu yenilemesi gerekmektedir. “İşte CHP bu dedirtecek”; CHP’nin yerelde Trabzon İl Teşkilatını, genelde de bu yeni siyaset anlayışını uygulamaya koyan “Genel Merkez Yönetimini” bu yaklaşımını geliştirmek umudu ile kutlamak gerekir. Alınmasınlar ama şunu da söylemek istiyorum ki; şimdiye kadar ülkeyi yöneten sağ iktidarların duygusal sömürüsünü ve tartışılan Ortadoğu “biat ve bidat” anlayışını Türk Milletine sunmalarının mimari, milletinin “manevi değerlerinin röntgenini” net olarak çekemediği için bu değerlere yabancı kalan CHP’nin taaaa kendisidir! Umarım anlaşılmışızdır!

DİĞER YAZILARI Mustafa Çatal 01-01-1970 03:00 Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan 01-01-1970 03:00 Her şey kararınca olmalı, yoksa! 01-01-1970 03:00 Ömür Dediğin Ne Ki? 01-01-1970 03:00 Vatan sana canım feda! 01-01-1970 03:00 Bilim ve teknoloji 01-01-1970 03:00 Türk Düşmanı Hümanistler 01-01-1970 03:00 O gün,bugündür 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ 01-01-1970 03:00 Fathrettin Çebi Çaykur'un Yüz Akı! 01-01-1970 03:00 Her şey bizim elimizde 01-01-1970 03:00 Araklı turizm cenneti 01-01-1970 03:00 Güzel Araklı 01-01-1970 03:00 TÜRKÜN YÜKSELEN DEĞERİ “BOZKURT İŞARETİ” 01-01-1970 03:00 Dünyanın en büyük ordusu! 01-01-1970 03:00 Devlet mağdur etmez! 01-01-1970 03:00 Hizmet dediğin böyle olmalı! 01-01-1970 03:00 Çok önemli! Anne-babalar mutlaka okumalı! 01-01-1970 03:00 Keşke koruyabilseydik! 01-01-1970 03:00 Aramızdan ayrılan bir güzel insan; (Opr. Dr. Aydın Aydın) 01-01-1970 03:00 Araklı Karadere Vadisi tarihi ile buluşturulmalı! 01-01-1970 03:00 Barzan Kabilesi'nin onbeş asırlık rüyası 01-01-1970 03:00 Trabzonlunun trafikle imtihanı! 01-01-1970 03:00 Üniversite-şehir uyuşmazlığı! 01-01-1970 03:00 Yalan ve iftira korkunç bir hastalıktır! 01-01-1970 03:00 Eğitimde sonunculukta birinciyiz! 01-01-1970 03:00 ABD ne yapmak istiyor? 01-01-1970 03:00 Yiğit düştüğü yerden kalkar! 01-01-1970 03:00 Atatürk melami miydi? 01-01-1970 03:00 İçeriye bakarken, dışarıyı unutmamak! 01-01-1970 03:00 Trabzon sahil yürüyüş yolu 01-01-1970 03:00 Turizm yolu, turistik bölgelerden neden geçmez? 01-01-1970 03:00 Referan-dummmm! 01-01-1970 03:00 Zafer Türk milletinin olacaktır! 01-01-1970 03:00 Referandumdan seçimlere evrilme! 01-01-1970 03:00 Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ve Trabzon Müftülüğü'ne yakışmıyor! 01-01-1970 03:00 Trabzon’dan çekilen telgraf! 01-01-1970 03:00 Pazarcık Üvey Evlat Mı? 01-01-1970 03:00 Silahlar ve ayanlar 01-01-1970 03:00 Sopalı diplomasi! 01-01-1970 03:00 Koltuk sevgisi 01-01-1970 03:00