SARIKAMIŞ

Hasan Suiçmez

15-01-2020 15:20

Sarıkamış; kabına sığmayan komutanların hüsranı.

Günümüzden 106 yıl önce ülkemizin doğu topraklarında içimizi halen yakan ve bizleri halen duygulandıran bir askeri harekât gerçekleştirildi. Abartıları, duygusallıkları veya karalamaları bir tarafa bırakarak meseleyi anlamaya çalışalım. Osmanlı Devlet’i I. Dünya Savaşına girmiştir ve ülkenin başına 1687 yılından beri bela olan Rus Çarlık İmparatorluğu tarihi bir rakip olarak savaştığımız karşı cephede, “İtilâf Devletleri” yanında yer almaktadır. Kars-Ardahan anavatandan koparılmış 36 yıldır Rus esareti altında kurtuluşu beklemektedir.

Sadece kurtuluşu bekleyen Kars-Ardahan değildir, onlarca yıldır Rus esareti altında kalan bizlerle; dili, dini ve soyu bir kardeşlerimizde bu kutlu günü beklemektedirler. Bu heyecanı ruhunun her bir köşesinde hisseden ve kabına sığmayan heyecanların komutanı olarak tanınan, Osmanlı Genel Kurmay Başkanı Enver Paşa, gençtir, toydur, sabırsızdır. Osmanlının I. Dünya Savaşındaki müttefiki olan Almanya,  doğu cephesindeki yükünü hafifletmek istemektedir. Bunun için Rusya’ya güneyden açılacak bir cephe Rusların kuvvetlerini ikiye bölmesine yol açacaktır ki, bu da Almanya’nın işini bir hayli kolaylaştıracaktır. Bu nedenle Osmanlı Devlet’ine bu cephe mutlaka açtırılmalıdır.

İşte bunun için Enver Paşa, Genelkurmay İkinci Başkanı Hafız Hakkı Bey'i durumu incelemesi için Kafkas Cephesi'ne gönderir. Hafız Hakkı Bey 2 Aralık'ta Erzurum Köprüköy'e gelir. Burada Hasan İzzet Paşa ve kurmaylarıyla görüşür. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, 10. Kolordu Komutanı Ziya Paşa ile 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa o koşullarda bir harekâta karşı çıkarlar. (Ali İhsan Sabis, Harp Hatıralarım, II, s.268.) Bu raporu beğenmeyip durumu yerinde incelemek isteyen Enver Paşa, Alman Bronzard Paşa ile birlikte 13 Aralık'ta 3. Ordu Karargâhının bulunduğu Erzurum Köprüköy'e gelir. 15 Aralık'ta Sarıkamış Harekâtı için bir toplantı yapar. O toplantıda Hasan İzzet Paşa’nın: Enver Paşa’ya “3. Ordu, Sarıkamış'ta Ruslara karşı bir harekâta hazır değildir. Ordu zayıftır, eksikleri çoktur. Yiyeceği yoktur. Askerlerin çoğu yazlık elbiselidir. Her yer karla kaplıdır. Soğuk sıfırın altında 40 dereceyi buluyor. Askeri mahvederiz.”  dediği rivayet edilir.

Bunun üzerine, Enver Paşa Kolordu Komutanı Ziya Paşa'yı derhal emekli eder. Onun yerine Hafız Hakkı Bey'i “Paşa” yapıp bu göreve atar. O bölgeleri çok iyi tanıyan 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa'yı da emekli eder ve onun yerine de Ali İhsan Paşa'yı getirir. 11. Kolordu Komutanlığı'na ise Abdülkerim Paşa'yı atar. Bölgeyi çok iyi tanıyan cephe komutanlarının bir bir görevden alınması üzerine 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, 18 Aralık gecesi istifa eder. Enver Paşa 19 Aralık'ta, 3. Ordu Komutanlığı'nı bizzat kendi üzerine almak zorunda kalır. Taarruz planına göre 9. 10. ve 11. kolordular 25 Aralık'ta Sarıkamış'ta buluşup hep birlikte Ruslara saldıracaktı.

22 Aralık'ta Sarıkamış Harekâtı başladı. 11. Kolordu Aras Vadisi'ndeki asıl Rus kuvvetlerine saldırdı. 9. Kolordu Bardız, 10. Kolordu Oltu yönünde güçlükle ilerledi. Enver Paşa da 9. Kolordu'yla birlikte Oltu'ya ve Bardız'a girmeyi başardı. Ancak Hafız Hakkı Paşa'nın komutasındaki 10. Kolordu planlandığı gibi 25 Aralık'ta Sarıkamış'a ulaşmayı başaramadı ama 25 Aralık'ta Enver Paşa, az bir kuvvetle de olsa Sarıkamış önlerindeydi.

Beklemeye tahammülü olmayan Enver Paşa, gece karanlığında, iki alay askerle Sarıkamış'a saldırdı. Hafız Hakkı Paşa hızlı yürüsünler diye askerlerine sırt çantalarını attırdı. Buna rağmen 10. Kolordu ancak 27 Aralık'ta Sarıkamış'a gelebildi. Hafız Hakkı Paşa, Ruslardan kalan ve dağları, tepeleri değil, sadece yolları gösteren bir haritayla 15 km daha kuzeyden, Kotor-Kars yönünden Sarıkamış'a gitmeye karar vermiş, yolu uzatmıştı. Ayrıca haritada görünmeyen Allahuekber Dağları’nı da aşmak zorunda kalmıştı. İşte geride bırakılan sırt çantaları askerlerin hayatta kalabilmeleri için yaşam malzemeleri demekti. Cephede donarak şehit olan askerlerin büyük bölümü işte bu 10. Kolorduya mensup askerlerdi. Rus General Yudaniç, 1 Ocak 1915'te Bardız-Sarıkamış üzerinden bir kuşatma harekâtı başlattı. Enver Paşa ise 9. ve 10. kolorduları birleştirip Hafız Hakkı Paşa'nın emrine verip cepheden ayrıldı.

Rus, Alman ve Türk kaynaklar, Sarıkamış Harekâtında Ruslarla göğüs göğüs’e savaştığımızı ortaya koyuyor. Harekât sırasında iddia edildiği gibi ne 90, ne de 60 bin asker öldü. Harekâtta şehit sayımızın 35 bin civarında olduğu, Genelkurmay kaynakları incelendiğinde anlaşılmaktadır. Bunlardan donarak şehit olan asker sayımız ise 7000 kadardı. (Zaten Resmi belgelere göre ATASE Arşivi, Kls.2, Dos. 8-B, F. 4, 4-2.) Kafkas Cephesindeki mevcut ordu birliklerimiz; Jandarma ve menzil birlikleri hariç, 97 bin kişi kadardı. Taarruza katılan askeri gücün 75 bin kişi olduğunu ve bu savaşın 18 gün sürdüğünü düşünürsek ortaya atılan bu rakamların matematiğe ve mantığa aykırı olduğunu görürsünüz.

İki yıldan beri değerli akademisyen dostlarımızla katıldığımız “Sarıkamış Şehitler Yürüyüşü ”bizi bir kere daha bu gerçekleri düşünmeye sevk etti. Sonuç; iyi bir planlama yapılmadan yapılacak bir taarruzun sonunun daima hüsran olduğunu göstermektedir. Tarih bunun için vardır ve tarih, devlet adamlarına ve askerlere yol gösteren en iyi kılavuzdur.

 

DİĞER YAZILARI Mustafa Çatal 01-01-1970 03:00 Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan 01-01-1970 03:00 Her şey kararınca olmalı, yoksa! 01-01-1970 03:00 Ömür Dediğin Ne Ki? 01-01-1970 03:00 Vatan sana canım feda! 01-01-1970 03:00 Bilim ve teknoloji 01-01-1970 03:00 Türk Düşmanı Hümanistler 01-01-1970 03:00 O gün,bugündür 01-01-1970 03:00 Fathrettin Çebi Çaykur'un Yüz Akı! 01-01-1970 03:00 Her şey bizim elimizde 01-01-1970 03:00 Araklı turizm cenneti 01-01-1970 03:00 Güzel Araklı 01-01-1970 03:00 TÜRKÜN YÜKSELEN DEĞERİ “BOZKURT İŞARETİ” 01-01-1970 03:00 Dünyanın en büyük ordusu! 01-01-1970 03:00 Devlet mağdur etmez! 01-01-1970 03:00 Hizmet dediğin böyle olmalı! 01-01-1970 03:00 Çok önemli! Anne-babalar mutlaka okumalı! 01-01-1970 03:00 Keşke koruyabilseydik! 01-01-1970 03:00 Aramızdan ayrılan bir güzel insan; (Opr. Dr. Aydın Aydın) 01-01-1970 03:00 Araklı Karadere Vadisi tarihi ile buluşturulmalı! 01-01-1970 03:00 Barzan Kabilesi'nin onbeş asırlık rüyası 01-01-1970 03:00 Trabzonlunun trafikle imtihanı! 01-01-1970 03:00 Üniversite-şehir uyuşmazlığı! 01-01-1970 03:00 Yalan ve iftira korkunç bir hastalıktır! 01-01-1970 03:00 Eğitimde sonunculukta birinciyiz! 01-01-1970 03:00 ABD ne yapmak istiyor? 01-01-1970 03:00 Yiğit düştüğü yerden kalkar! 01-01-1970 03:00 Atatürk melami miydi? 01-01-1970 03:00 İşte CHP bu! 01-01-1970 03:00 İçeriye bakarken, dışarıyı unutmamak! 01-01-1970 03:00 Trabzon sahil yürüyüş yolu 01-01-1970 03:00 Turizm yolu, turistik bölgelerden neden geçmez? 01-01-1970 03:00 Referan-dummmm! 01-01-1970 03:00 Zafer Türk milletinin olacaktır! 01-01-1970 03:00 Referandumdan seçimlere evrilme! 01-01-1970 03:00 Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ve Trabzon Müftülüğü'ne yakışmıyor! 01-01-1970 03:00 Trabzon’dan çekilen telgraf! 01-01-1970 03:00 Pazarcık Üvey Evlat Mı? 01-01-1970 03:00 Silahlar ve ayanlar 01-01-1970 03:00 Sopalı diplomasi! 01-01-1970 03:00 Koltuk sevgisi 01-01-1970 03:00