KÜLTÜR - SANAT
Giriş Tarihi : 14-01-2018 17:59   Güncelleme : 14-01-2018 17:59

Vah Karadere Vadisi!

Eğitimci yazar Hasan Suiçmez bir makalesinde Araklı-Karadere Vadisinin bir zamanlar nasıl bir medeniyet vadisi olduğunu dile getiriyor. Yıllardır bölgenin vermiş olduğu göçler neticesinde ne hale geldiğini, izleri silinmeye başlayan hatıralar gösteriyor.

Vah Karadere Vadisi!

Hasan Hoca makalesinde şunları yazmış:

Bir zamanlar; Kaşıkçı hanları, Ağnas hanları, Bifera hanları, Şimşirli, Erenler hanları, Çankaya hanları, Toroslu hanları, Hıdırellez mağaraları, Karameşe deveboynu, Kuru köprü mevkii, Pazarcık durakları ile varılan ve elliye yakın yaylasına ulaştığımız “Karadere vadisini” tanıtmak istiyorum sizlere!

Bu saydığımız yerleşim yerleri o zamanki çevrelerindeki köylerde yaşayan insanların hemen hemen bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilikteki sosyal mekânlardı. Terzisi, fırıncısı, bakkalı, berberi, kahvehaneleri, ayakkabıcıları, manifaturacıları, Sobacıları ile küçük bir kasaba görünümündeki bu yerler aslında; kıyıdan içerilere doğru giden yollara sahip bütün ilçelerimizin vadilerinde mevcuttu. Aynı zamanda ekonomik hayatında bir uygulama alanı olan bu vadi kasabalarında, yoğun bir ticari hayatta mevcuttu. Koyun sürülerinin kesim için uygun şartları taşıyanları, paraları bir sene sonra verilmek üzere alınır, o zamanlar çok değerli olan yün ticareti yapılır, yaylalara yol olmadığı için yük taşıyacak “katırcı taifeleri” ile pazarlıklar denkleştirilirdi. Yaylalar ile köyler arasındaki haberleşme ise bu yerleşim alanlarındaki dükkân sahiplerine ulaştırılan haberlerin bu kişiler tarafından bir şekilde muhataplarına iletilmesiyle sağlanırdı. Bu yerleşim alanlarında özellikle bu günkü Çankaya’dan itibaren devamında, Kaya içi hanlarında otel görevi yapan iptidai konaklama yerleri de mevcuttu.

Tarihi dönemlerde bilinen adıyla “İpekyolu” güzergâhının bir kolu da; Pazarcık mevkiinden Karadere vadisini takıp ederek sahile inen bu vadideki yaya yolundan ibaretti. Bu gün hala bütün canlılığı ile insanlara o günkü şartlarda hizmet etmiş mekânlar kullanılmamakta olsa bile, varlıklarını devam ettirmektedirler. Bir proje dâhilinde yapılacak güzel bir çalışma ile Karadere vadisi tarihi ile buluşturulabilir.

Araklı belediyesinin gayretleri ile vadi güzergâhında bulunan “tarihi köprüler ve çeşmeler” yenilendi. Bu çalışmalara, eski İpek yolu güzergâhının “patika yolları” ilave edilip hayata geçirilirse; aynı zamanda turizm içinde önemli bir kazanım olacaktır. Düşünsenize; Araklı’dan Pazarcık merkeze tam elli kilometre yol var. Bu yolu araç yollarının dışında yaya olarak yürümek, daha önceki işlevini kaybeden alanlara uğramak, eski yaşantıları canlandırmak, hanlarda, tahta setler üzerine serilmiş hasırlarda, Karaderenin gürüldeyen sesini ninni sayarak deliksiz uyku çekmek!

Birçoğumuz için bu kadar önemli sıkıntılarımız varken bizlere uyumayı mı öneriyorsunuz diye bize içinden kızabilir! İşte bu sıkıntıları bu günkü halimizle başka türlü aşamayacağımızı gördüğüm için iyi bir uykunun hayalini yansıtıyorum! Hayal kurmakta suç olursa; o zaman vay halimize!...

 

Seyfullah AksoySeyfullah Aksoy