SAYIN BAKANIMIZDAN BEKLİYORUZ

Ertuğrul Özgün

25-02-2019 18:32

Bilindiği üzere, 15 Ağustos 2014 itibarıyla, iktidara yakın bir sendika, birkaç vakıf, ve derneği de yanına alarak iktidar partisinin ilçe örgütleri ve İlçe milli Eğitim müdürlükleriyle birlikte yaptıkları ortak bir çalışma sonucu, 16 bin okul yöneticisinin yarısı, 75 puanın altında puanla değerlendirilerek yöneticilik görevinden alınmıştı.

Uygulama her yıl yapılmak suretiyle kurum yöneticiliklerinde iktidarın onay vermediği hiç bir kimse atanamaz olmuştu.

Bu uygulamanın üzerinden geçen dört buçuk yıl içinde, hakkını hukuk yoluyla geri almak isteyenlerin, her seferinde değiştirilen yönetmelikle önü kesilmişti.

Hukuk yolunun işe yaramadığını görünce, 2014 yılında yönetim tarafından görevden alınmış olanlardan, yönetici olarak görevlerine devam etmek isteyenlerin büyük bir çoğunluğu, daha sonraki dönemlerde sendika değiştirmek, siyasi destek bulmak suretiyle yeniden yöneticilik görevine geri dönmüştü.

Adil bir yönetici atama yönetmeliği çıkmayacağına kanaat getirenlerin bir kısmı emekli olmuş, çok az bir kısmı ise başkalarının bahşedeceği koltuğa oturmaktansa öğretmenlik mesleğini sürdürmeyi tercih etmişti.

Son cümlede tanımladığımız öğretmenler, çok sevdikleri ve başarılı oldukları yöneticilik görevinin kendileri için artık hayal olduğunu, adil bir yönetici atama yönetmeliğinin artık çıkmayacağını düşündüklerinden, birilerine kul köle olmaktansa öğretmenlik görevlerine sarılmış, yönetici olarak atanırız beklentisinden uzaklaşmışlardı.

Ta ki yeni Milli Eğitim Bakanı atanıncaya kadar.

Yeni Milli Eğitim Bakanının, “Biz ilişkileriyle değil, yeteneğiyle, becerisiyle bir yere gelmiş insanlar öne çıksın istiyoruz.”sözleriyle bir umut doğmuştu, hakkıyla bir yönetim basamağına atanmak isteyenler gönüllerine.  

Ancak Sayın Bakanın göreve başlamasından kısa bir süre önce 21 Haziran 2018 tarih ve 30455 sayılı Resmi Gazete’de yeni bir “Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği” yayımlanmıştı.

Ve bu yönetmeliğe adeta gizler gibi bir madde eklenmişti.

Yönetmeliğin, “Tanımlar” başlığı altındaki 4. Maddesinin (f) fıkrasında: “İlk defa görevlendirme” tanımında: “Müdür ve müdür yardımcılığına ilk defa görevlendirilecekler hükmünün içine “daha önce yöneticilik görevinde bulunup hâlen öğretmen olarak görev yapanlar” hükmü de yerleştirilmişti.

Bu hükümle, 2014’te görevden alınanlardan yeniden atanmamış olanlar ilk defa atanacaklar statüsüne sokulmuştu.

Yani 2014 yılında yönetim tarafından görevden alındıktan sonra, çeşitli kanalları kullanmayı tercih etmedikleri için yönetici olarak atanmamış olanların, yaptıkları yöneticilik görevleri yok sayılmıştı.

Oysa yeni yönetmeliğe Ek-1 Puanlama formu üzerinden değerlendirme sonucunda puan üstünlüğüne göre atanma hükmü de konulmuştu.

Belli ki yönetmeliği hazırlayanlar, daha önce görevden aldıklarını,  atadıkları yöneticileri korumak için değiştirdikleri Ek-1 Üzerinden değerlendirilir hükmünün içine sokmak istemiyorlardı.

Daha önceki yazılarımızda, bu ifade ile yıllarca yöneticilik yapmış ve yönetim tarafından görevden alınmış yöneticilerin, yaptıkları yöneticilik görevlerinin yok sayılmış olması ve bu yöneticiler, ilk defa atanacaklarla aynı statüye tabi tutulmuş olmalarının hukuk dışı olduğunu söylemiştik.

Yine Bu hükmün aynı yönetmeliğin 6. maddesindeki “Müdür olarak görevlendirileceklerde aranacak özel şartlar” başlığı altındaki (a) bendindeki “Müdür olarak görev yapmış olmak.” hükmüne aykırı olduğunu ve çok açık bir şekilde hak ihlali, en nazik ifadesi ile haksızlık olduğunu da ifade etmiştik.

Zaten ince ve kıvrak bir zekâ ile Yönetici Değerlendirme Formu (Ek-1) Hizmet puanı hesaplama bölümünde, hizmet sürelerini dört yılla sınırlayıp, ucube bir katsayı ile çarparak kıdem farkından kaynaklanan avantajı ortadan kaldırmışken,  hala böyle bir engellemenin mantığını ve gerekçesini anlayamadığımızı belirtmiş, Sayın Bakanımızdan bu hükmü değiştirmesini istirham etmiştik.

Ancak üzülerek ifade etmeliyiz ki bu alanda henüz atılmış bir adımı göremiyoruz.

Sayın Bakanımızdan, hala atama takvimi ilan edilmemişken, açık bir hak ihlali olan bu mağduriyeti düzeltmesini bekliyoruz.

DİĞER YAZILARI KAN VERMEK İÇİN SIRALARINI BEKLİYORLAR! 01-01-1970 03:00 Köy Enstitüleri Gerçeği 01-01-1970 03:00 SEVGİNİZİ HİSSETTİRİN… 01-01-1970 03:00 SORU SORAN, SORGULAYAN… 01-01-1970 03:00 Sevgi Neydi? 01-01-1970 03:00 Yeter Çocuk! 01-01-1970 03:00 YENİ OYUNUN ADRESİ TRABZON MU? 01-01-1970 03:00 NEDEN BAŞARAMIYORUZ? 01-01-1970 03:00 ARAKLI BELEDİYESİNDE BİR YOL(!) HİKÂYESİ 01-01-1970 03:00 BAZEN GERİ DÖNEBİLMELİ İNSAN 01-01-1970 03:00 YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİYOR… 01-01-1970 03:00 BEN, HEP İLKBAHARI SEVDİM 01-01-1970 03:00 BU MADDEYİ DEĞİŞTİRİN! 01-01-1970 03:00 KENDİMDEN UTANDIM! 01-01-1970 03:00 O AN, BÜTÜN DÜNYAYI KURTARMAK İSTEDİM… 01-01-1970 03:00 YAPMAYIN BE EVLADIM, YAKMAYIN YÜREKLERİ! 01-01-1970 03:00 BİR ŞEY DEĞİŞTİRİN, HER ŞEY DEĞİŞSİN… 01-01-1970 03:00 ÖNCE YAZDIM, SONRA YAZMAYA KARAR VERDİM, ŞİMDİ YAZMAYA ÇALIŞIYORUM… 01-01-1970 03:00 ÜLKÜCÜLÜK VE ÜLKÜCÜ İRADE 01-01-1970 03:00 MİLLİ EĞİTİMDE ALAN DEĞİŞİKLİĞİ SENDROMU 01-01-1970 03:00 ÜÇ YANLIŞ BİR DOĞRUYU GÖTÜRÜRSE YA YEDİ YANLIŞ? 01-01-1970 03:00 NİYET OKUYUCU DEĞİLİZ AMA 01-01-1970 03:00 YARGILANACAKSINIZ! 01-01-1970 03:00 HAK HUKUK ADALET! 01-01-1970 03:00 “TÜRK MİLLİYETÇİLERİ”Nİ BAŞKALARI YÖNLENDİREBİLİR Mİ? 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ ASLINDA NE YAPTI? (2) 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ ASLINDA NE YAPTI? 01-01-1970 03:00 Siz Anlayabildiniz Mi? 01-01-1970 03:00 Ülkücü İrade 01-01-1970 03:00