ÜÇ YANLIŞ BİR DOĞRUYU GÖTÜRÜRSE YA YEDİ YANLIŞ?

Ertuğrul Özgün

31-10-2017 12:57

 

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Daire Başkanlığı, 12 il milli eğitim müdürlüğüne gönderdiği resmi yazı ile “öğretmen performans değerlendirme sistemi” ile ilgili yeni bir uygulama başlatılacağını bildirmiş(gazeteler).

 

Yeni uygulama ile veliler, öğretmenleri;

 

İyi bir insan olması,

Başarılı olması,

Türkçeyi güzel ve anlaşılır konuşması

Ve etkili iletişim kurması, kriterleri üzerinden çocukları açısından;

 

Çocuğunun eğitimi konusunda velilerle iletişim kurması,

Çocuğunun yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olması,

Çocuğuna not verirken adil ve objektif davranması,

Çocuğunun sınavlarıyla ilgili kaygılarını giderecek söz ve davranışlar sergilemesi,

Çocuğunun sınav sonuçlarıyla ilgili bilgi ve tavsiyelerde bulunması,

Çocuğunun milli ve manevi değerlere saygılı, ulusal değerlere açık olarak yetiştirilmesi,

Çocuğuna insan ve birey olarak değer verilmesi,

Çocuğuna dersleri anlamasına yönelik görev ve sorumluluklar vermesi,

Ve öğretmenin, insan ilişkilerinde anlayış ve hoşgörüyü esas alması, kriterleri üzerinden ise kendileri açısından notla değerlendirecekler.

 

Bir veli olarak baktığımız zaman, çocuklarının eğitimi sürecinde etkili olacakları ve kendilerinin önemsendiğini düşündürdüğü için gönülleri hoş tutan bu uygulama, acaba öğretmen açısından nasıl değerlendirilmektedir, diye düşünüp; takipçi sayısı iki yüz otuz bin olan bir öğretmen sitesinde küçük bir araştırma yapalım dedik.

 

“Öğretmen performansını,  velilerin değerlendirmesini nasıl karşılıyorsunuz?” diye bir soru sorduk.

 

Sorumuza öğretmenlerin gerek semboller, gerek çeşitli yüz ifadeleri ve gerekse direk mesajlarla verdikleri üç bini aşan cevaplar gerçek bir kamuoyu araştırmasına dönüşü.

 

Sorumuza verilen cevapların analizinden çıkan ilk sonuçları, uygulamanın doğuracağı sakıncalar açısından önemli ipuçları verdiğini düşündüğümüz için paylaşmak istedik.

 

Dileriz ilgililere yol gösterir…

 

Üç binin üzerindeki cevap arasında, içlerinde uygulamayı doğru bulduğunu belirtenler dahil, tek haneli rakamlardaki farklı sonuçları değerlendirmeye almadan yaptığımız analizde;

Soruya öğretmenler tarafından verilen cevapları yedi ana başlık altında topladık.

 

1- Uygulama problem çözmeye yönelik değildir. Eğitimdeki sorunlar yalnızca öğretmen başarısıyla ilgili değildir.

2- Gerçekçi değildir. Öğretmeni değerlendirecek velilerin çok yüksek bir oranı eğitim ve öğretim alanında yeterli bilgiye sahip değildir.

3- Objektif değildir. Öğretmen ve veli arasındaki ilişkiyi çıkar ilişkisine dönüştürür.

4- Ölçülebilir değildir. Değerlendirme kapsamındaki kriterler sübjektif olduğu için yoruma açıktır.

5- Bilimsel değildir. Kriterler eğitim biliminin kabul ettiği ortak değerler değildir.

6- Tarafsız ve eleştirilere açık değildir. Eğitim alanında uzmanlığı kanıtlanmış kişi kurum ve kuruluşlar tarafından yorumlanması sağlanmamıştır.

7- Uygulanabilir değildir. Uygulamalar eğitim öğretimdeki barış ortamını bozacak sonuçlar doğuracaktır.

 

Analiz sonuçlarından çıkardığımız sonuç:

 

Velilerin okul yönetimine ve öğretmen çalışmalarına etkin katılımlarının sağlanması doğru, ama bu katılımda öğretmenleri notla değerlendirmesi yanlış bir uygulamadır.

 

Ülke gerçekleri göz önüne alındığında bu uygulamanın eğitimi olumlu yönde etkileyeceğini iddia etmek inandırıcı değildir.

 

Gerçi bizim düşüncelerimiz yönetimde bulunanlar için “muhalefet” olarak değerlendiriliyor ama biz yine de memleket sevgimizin gereği olarak düşüncemizi belirtelim.

 

Âcizane düşüncemiz, velilerin yönetime katılmaları yönündedir.

 

Veli görüşleri isim belirtilmeden öneri olarak alınabilir,

Bu önerilerin öğretmen tarafından görülmesi sağlanabilir,

Öğretmenin kendini değerlendirmesi için belli bir zaman tanınabilir,

Ancak değerlendirme, konuya hakim olan tarafsız uzmanlar ve yöneticiler tarafından incelenmek suretiyle kanıtlara dayandırılarak yapılmalıdır.

DİĞER YAZILARI KAN VERMEK İÇİN SIRALARINI BEKLİYORLAR! 01-01-1970 03:00 Köy Enstitüleri Gerçeği 01-01-1970 03:00 SEVGİNİZİ HİSSETTİRİN… 01-01-1970 03:00 SORU SORAN, SORGULAYAN… 01-01-1970 03:00 Sevgi Neydi? 01-01-1970 03:00 Yeter Çocuk! 01-01-1970 03:00 YENİ OYUNUN ADRESİ TRABZON MU? 01-01-1970 03:00 NEDEN BAŞARAMIYORUZ? 01-01-1970 03:00 ARAKLI BELEDİYESİNDE BİR YOL(!) HİKÂYESİ 01-01-1970 03:00 SAYIN BAKANIMIZDAN BEKLİYORUZ 01-01-1970 03:00 BAZEN GERİ DÖNEBİLMELİ İNSAN 01-01-1970 03:00 YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİYOR… 01-01-1970 03:00 BEN, HEP İLKBAHARI SEVDİM 01-01-1970 03:00 BU MADDEYİ DEĞİŞTİRİN! 01-01-1970 03:00 KENDİMDEN UTANDIM! 01-01-1970 03:00 O AN, BÜTÜN DÜNYAYI KURTARMAK İSTEDİM… 01-01-1970 03:00 YAPMAYIN BE EVLADIM, YAKMAYIN YÜREKLERİ! 01-01-1970 03:00 BİR ŞEY DEĞİŞTİRİN, HER ŞEY DEĞİŞSİN… 01-01-1970 03:00 ÖNCE YAZDIM, SONRA YAZMAYA KARAR VERDİM, ŞİMDİ YAZMAYA ÇALIŞIYORUM… 01-01-1970 03:00 ÜLKÜCÜLÜK VE ÜLKÜCÜ İRADE 01-01-1970 03:00 MİLLİ EĞİTİMDE ALAN DEĞİŞİKLİĞİ SENDROMU 01-01-1970 03:00 NİYET OKUYUCU DEĞİLİZ AMA 01-01-1970 03:00 YARGILANACAKSINIZ! 01-01-1970 03:00 HAK HUKUK ADALET! 01-01-1970 03:00 “TÜRK MİLLİYETÇİLERİ”Nİ BAŞKALARI YÖNLENDİREBİLİR Mİ? 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ ASLINDA NE YAPTI? (2) 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ ASLINDA NE YAPTI? 01-01-1970 03:00 Siz Anlayabildiniz Mi? 01-01-1970 03:00 Ülkücü İrade 01-01-1970 03:00