Yeter Çocuk!

Ertuğrul Özgün

19-12-2019 15:43

YETER ÇOCUK!

OTURMASINA İZİN VERMİYORSUN

BARİ AYAKTA DURMASINA SAYGI GÖSTER!

İstanbul trafiğinin en yoğun saatlerinden biri olan 19.30’da, Bahçelievler durağından, itile kalkıla metrobüse binmiştim.

Metrobus yolcuları bilir. Sabah işe giderken ve akşam iş çıkışında metrobüse binmek de metrobüsten inmek de hayli sıkıntılıdır. Binince de rahat yoktur, kendine yer edine kadar. Yer edindikten sonra da rahata kavuşmazsın. Bu sefer de inenlere yer verirken, yeniden binenlerin kendilerine yer etmeleri sırasında sıkıntı devam eder.

Bütün bu olumsuzluklarına rağmen, trafiğe takılmadığı için yine de yolcular tarafından tercih edilen bir toplu taşıma aracıdır metrobüs.

Neyse, bizim konumuz bu sıkıntılardan çok farklıydı bu gece.

Kapının hemen yanındaki karşılıklı dört koltukta, yaşları 18-20 civarında dört genç kız oturmuş, neşeli bir şekilde sohbet ediyorlardı.

Karşılıklı iki koltuğun arasındaki dar koridorda, sırtı bize dönük olduğu için yüzünü göremediğimiz, ama askıya tutunduğu elinin üzerindeki belirgin gri damarlardan ve kahverengi lekelerden, yaşlı olduğu anlaşılan tesettürlü bir hanım ayakta dikiliyordu.

Gençler karşılıklı neşeli sohbetini sürdürürken, yeni yolcular bindikçe sıkışıklık da artıyor, sıkışıklık arttıkça da sohbet eden gençler birbirlerini görmekte zorlanıyorlardı.

Bir ara kapı tarafındaki koltukların koridor kenarındakinde oturan genç kız, karşı koltuktaki arkadaşını görebilmek için yanında dikilen yaşlı hanımı eliyle çekiştirmeye başladı.

Yaşlı hanımın yanında ayakta dikilen, yüzü bize dönük orta yaşlı başka bir hanım, yaşlı biri yanında ayakta dikilirken koltukta oturan gencin bu tavrına daha fazla tahammül edemedi ve aniden bağırdı:

“Yeter çocuk! Oturmasına izin vermiyorsun, bari ayakta durmasına saygı göster!”

Olayı ben de izliyor ve rahatsız oluyordum ama aramızda birkaç yolcu daha olduğu için ses çıkarmıyordum. Belki de sorumluluk almak istemiyordum.

O bölümdeki bütün yolcular, dönüp sesin geldiği yöne baktılar.

Bağıran hanım, kaşlarını çatmış, ayaktaki hanımı çekiştiren genç kıza bakıyordu.  Bir süre sessizlik yaşandı. Hanım, bu sefer genç kızın çekiştirdiği ayaktaki diğer hanıma dönerek:

“Siz de suçlusunuz! ‘Yedirtmeyeceğiz’ diye kendinizi feda ettiğiniz zihniyetin eserleri bunlar. ‘Dindar nesil yetiştireceğiz’ diye, deist nesil yetiştirdiler. Siz de desteklediniz. Sizin de suçunuz var,” dedi ve sustu. Sonra yüzünü cama dönerek bir daha konuşmadı.

Tam bir sessizlik oldu. Ne çocuklardan biri bağıran hanıma cevap verdi, ne oturan dört gençten biri kalkarak yaşlı hanıma yer verdi, ne ben, ne başka biri olaya müdahale ettik, ne de çekiştirilen hanımdan bir ses çıktı.

Ben bir sonraki durakta indiğim için, daha sonra neler oldu bilemiyorum. Ancak metrobüsten indikten sonra, hanımın gösterdiği cesareti gösterememiş olmanın verdiği eziklik ve vicdan rahatsızlığıyla birlikte kafamda sorular da belirmişti.

Bağıran hanım kimdi? Ayakta dikilen yaşlı hanım kimdi? Yaşlı hanımın kimi desteklediğini bağıran hanım nereden biliyordu?

Sonra: “Bu soruların cevabının ne anlamı var, önemli olan hanımın sistemi sorgulaması değil mi?” diye düşünüp, ta altmışlı yıllara, kendi çocukluğuma gittim bir an.

Evet, biz bu davranışları ilkokul yıllarımızda öğrenmiştik.

Derste işlediğimiz müfredat programlarında…

Otobüse yaşlı biri gelince ayağa kalkıp, yaşlılara yer verileceğini,

Yaya kaldırımda kol kola girerek yürünmeyeceğini,

Yerlere tükürülmeyeceğini,

Kamu malına zarar verilmeyeceğini vb. gibi bir sürü davranışı…

İlkokul ikinci ve üçüncü sınıf, Hayat Bilgisi ve Türkçe derslerinde okuma parçalarıyla işleyerek öğrenmiştik.

Ya şimdi?

 

DİĞER YAZILARI KAN VERMEK İÇİN SIRALARINI BEKLİYORLAR! 01-01-1970 03:00 Köy Enstitüleri Gerçeği 01-01-1970 03:00 SEVGİNİZİ HİSSETTİRİN… 01-01-1970 03:00 SORU SORAN, SORGULAYAN… 01-01-1970 03:00 Sevgi Neydi? 01-01-1970 03:00 YENİ OYUNUN ADRESİ TRABZON MU? 01-01-1970 03:00 NEDEN BAŞARAMIYORUZ? 01-01-1970 03:00 ARAKLI BELEDİYESİNDE BİR YOL(!) HİKÂYESİ 01-01-1970 03:00 SAYIN BAKANIMIZDAN BEKLİYORUZ 01-01-1970 03:00 BAZEN GERİ DÖNEBİLMELİ İNSAN 01-01-1970 03:00 YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİYOR… 01-01-1970 03:00 BEN, HEP İLKBAHARI SEVDİM 01-01-1970 03:00 BU MADDEYİ DEĞİŞTİRİN! 01-01-1970 03:00 KENDİMDEN UTANDIM! 01-01-1970 03:00 O AN, BÜTÜN DÜNYAYI KURTARMAK İSTEDİM… 01-01-1970 03:00 YAPMAYIN BE EVLADIM, YAKMAYIN YÜREKLERİ! 01-01-1970 03:00 BİR ŞEY DEĞİŞTİRİN, HER ŞEY DEĞİŞSİN… 01-01-1970 03:00 ÖNCE YAZDIM, SONRA YAZMAYA KARAR VERDİM, ŞİMDİ YAZMAYA ÇALIŞIYORUM… 01-01-1970 03:00 ÜLKÜCÜLÜK VE ÜLKÜCÜ İRADE 01-01-1970 03:00 MİLLİ EĞİTİMDE ALAN DEĞİŞİKLİĞİ SENDROMU 01-01-1970 03:00 ÜÇ YANLIŞ BİR DOĞRUYU GÖTÜRÜRSE YA YEDİ YANLIŞ? 01-01-1970 03:00 NİYET OKUYUCU DEĞİLİZ AMA 01-01-1970 03:00 YARGILANACAKSINIZ! 01-01-1970 03:00 HAK HUKUK ADALET! 01-01-1970 03:00 “TÜRK MİLLİYETÇİLERİ”Nİ BAŞKALARI YÖNLENDİREBİLİR Mİ? 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ ASLINDA NE YAPTI? (2) 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ ASLINDA NE YAPTI? 01-01-1970 03:00 Siz Anlayabildiniz Mi? 01-01-1970 03:00 Ülkücü İrade 01-01-1970 03:00