Çanakkale savaşlarını kanları ile tarihe yazan 250 bin kahraman şehitlerimizin arasında isimi bile bilinmeyenlerin yanı sıra,1915 yılında daha ömrünün baharında 23 yaşında vatan toprağının bağrında yatan Araklılı İdrisoğlu Dursun’un mezarı bulunuyor.Araklı’nın neresinden olduğunu henüz bilmiyoruz.Fakat burada yatan,üç kıtaya yayılmış olan Osmanlı’nın her yöresinden 250 bin civarındaki şehitlerinden birisi olan,hemşerimiz Araklılı İdrisoğlu Dursun bizi adeta Çanakkale’den Araklı’ya götürüyor
Onu bir an gözümüzde canlandırıyoruz. Belki de 1896 yılında Karadere vadisindeki bir yerde dünyaya gözlerini açmıştır. Onun doğduğu yıllarda Osmanlı’yı son padişahlardan olan Abdülhamit yönetmektedir. Osmanlı’nın düşmanları tarafından“hasta adam” olarak ilan edildiği ve yıkılma konumuna geçtiği bir dönemde, Atatürk’ün henüz 15 yaşında olduğu bir zamanda doğmuştu.
Dünyaya geldiği yıllar, belki de babası İdris’in onu büyütmek uğruna bir lokma ekmeği zor bulduğu zor yıllardır. Büyüyüp delikanlı olduğu, askerlik çağına geldiği yıllar 1.Dünya Savaşı’nın başladığı yıllardır. Her ananın yaptığı gibi, annesi de ona vatanına kurban olsun diye kına yakmıştır. Trabzon’dan kalkan bir gemiye binip haftalarca süren bir yolculuktan sonra,İstanbul’a,oradan da Çanakkale’ye gelmiştir.
Aldığı kısa eğitimin ardından, Gelibolu, Anafartalar’dan Saros Körfezi’ne doğru giden yol üzerindeki, Anafartalar’a 20 km uzaklıkta olan Kireçtepe’de vatanı savunmaya başlamıştır.
Kireçtepe sırtları, Suvla Koyu'na çıkarma yapıldığı 6 Ağustos 1915 tarihinden itibaren Yüzbaşı Kadri Bey komutasındaki Gelibolu Jandarma Taburu tarafından tutulmaktadır. Arazi kayalık olduğu için siper kazılamamakta, asker doğal çıkıntıları siper alarak döğüşmektedir. Çıkartmanın ilk iki günü içinde Yüzbaşı Kadri Bey, İngiliz 10. Tümeni'nin donanma topçusu desteğinde giriştiği saldırılar sonucu, Karakol Dağı ve Sivritepe'yi boşaltarak daha gerideki bir hatta çekilmişti.
Üç tugaydan oluşan İngiliz birlikleri 15 Ağustos 1915 günü öğle saatlerinde donanma ve kara topçusunun kayalık araziye düşen bombardımanı ardından taarruza geçmiştir. Ağır kayıplara Yüzbaşı Kadri Bey'in ağır şekilde yaralanması da eklenince tabur geri çekilmiş, Kanlıtepe - Havantepe hattında yeniden mevzi almıştır. Akşam saat 20:30'da, yeniden düzenlenen 5. Tümen komutanı Yarbay Wilmer'le birlikte bir taburluk takviye kuvveti gelince Osmanlı tarafı Arslantepe'ye taarruza geçmişlerdir. Sabaha kadar süren çatışmaların ardından saat 08:00'da bölgeye ulaşan bir Osmanlı taburu ile taarruzlar yenilenmiş, İngiliz birlikleri Arslantepe'den çekilmişlerdir.
Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, 16 Ağustos izmir escortı 5. Tümen karargâhına gelerek harekâtı bizzat yönetmiştir. Mustafa Kemal, telefonla 9. Tümen'in ön hatlarda görevli olmayan tüm unsurlarıyla Kireçtepe'ye hareket etmeleri emri vermiştir. 16 Ağustos saatlerinde tüm müttefik kuvvetleri eski hatlarına çekilmiştir. Müttefik kayıpları ölü ve yaralı olarak 2.000 kadardır. Osmanlı tarafının kayıpları ise 1.696'dır.Bu kayıpların arasında,burada yatan Araklılı İdrisoğlu Dursun’da bulunmaktadır.
Burada şehit düşen 1696 şehidimizin arasında olan Araklılı İdrisoğlu Dursun, dünyaya “Çanakkale’nin geçilmez” olduğunu gösterirken, bizleri de hemşerileri olarak onurlandırmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün bu şehitliği savaştan sonra ziyareti esnasında çekilen fotoğrafı meşhurdur. Diğer ziyaret yerlerine uzak oluşu ve yolun da toprak olması sebebiyle gerektiği kadar ziyaret edilemeyen bir şehitliğimizdir. Şehitlik ilk olarak, savaşın hemen akabinde, boş top kovanlarının üst üste konmasıyla inşa edilmiştir. Şehitlikte yer alan mezarların etrafı sonraki yıllarda bir duvarla çevrilmiştir.
Şehitliğin hemen yanındaki kitabede de "6/8 Ağustos 1915’te Gelibolu ve Bursa Jandarma Taburları’nın kahramanca çarpışan 3 bölüğü, iki tugay gücüne ulaşan İngiliz kuvvetlerini Karakol Dağı ve Kireçtepe’de durdurup Anafartalar Grubu’nun kuzey yanını korumuştur." yazmaktadır.