ARAKLILI DEĞERLERİMİZ
Giriş Tarihi : 22-01-2020 14:01   Güncelleme : 05-06-2020 16:57

Onur Dilber

Onur Dilber, 1982 Araklı doğumlu dizi ve sinema oyuncusudur. TRT 1’de yayınlanan ‘Seksenler’ dizisinin Komser Rıza’sı ile gönüllere girmiştir.

Onur Dilber

Onur Dilber kimdir, TRT 1‘de yayınlanmakta olan Seksenler dizisinde Komser Rıza karakteri ile tanındı.

Onur Dilber, 1982 yılında Trabzon Araklı'da doğmuştur. Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuarı Oyunculuk Bölümünden mezun oldu. Haliç Üniversitesi‘nde ileri oyunculuk masterı yaptı. Duru Tiyatro bünyesindeki Şah Mat doğaçlama gösteri grubunda yer aldı.
2012 – 2017 yılları arasında yönetmenliğini, Birol Güven ve Müfit Can Saçıntı‘nın yaptığı “Seksenler” dizisinde Komser Riza  karakterini canlandırmaya başladı. Dizide Rasim Öztekin, Şoray Uzun, İlker Ayrık, Berat Yenilmez, Begüm Öner, Suzan Kardeş, Özlem Türkad, Serhat Kılıç, Yasemin Çonka, Ayşe Tolga, Vural Çelik, Ceyhun Fersoy, Necmi Yapıcı, Onur Dilber, Hacı Ali Konuk ile birlikte rol aldı.

2017 yılında senaryosunu yazıp yönetmenliğini Müfit Can Saçıntı‘nın yaptığı “Yaşamak Güzel Şey” adlı sinema filminde Müfit Can Saçıntı, Yasemin Çonka, Zihni Göktay, Ayşegül Atik, Günay Karacaoğlu, Renan Bilek, Onur Dilber birlikte rol aldılar.

2017 yılında DasDas Sahnede sahnelenen; İngiliz yazar Tom Basden‘ın kara mizah yüklü Joseph K. Adlı tiyatro oyununda Mert Fırat, Didem Balçın, Onur Dilber, Özgür Aydın ile beraber oynamaktadır.
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları :
2017 – Joseph K. : yazar Tom Basden – DasDas Sahne
2008 – Şah Mat – Duru Tiyatro

Filmleri ve Dizileri :
2017 – Yaşamak Güzel Şey (Sinema Filmi )
2014 – Oflu Hoca’nın Şifresi (İdris) (Sinema Filmi )
2012 – 2017 – Seksenler (Komser Rıza) (TV Dizisi)
2010 – Kanıt (TV Dizisi)
2009 – Beş Şehir (Sinema Filmi )
2009 – Kamil İnsan (Sinema Filmi )
2009 – Papatyam (TV Dizisi)
2008 – Benim Annem Bir Melek (TV Dizisi)
2007 – Hayat Apartmanı (TV Dizisi)
2006 – Fırtına (TV Dizisi)

ONUR DİLBER'İN TRABZONSPOR DERGİSİNE VERDİĞİ RÖPORTAJDAN:
Dizilerdeki kötü Trabzon şivesinden çok sıkılmıştım ve seyirciye de artık antipatik geldiğim düşünüyordum. Bu konuda güzel, samımı bir şeyler yapmak istiyordum.

Bırol Abi'ye "Bu Rızayı Laz yaparsak seve seve oynarım" dedim. Yani benim tercihimle Laz oldu.

Peki, nasıl kurguluyorsun kafanda bu karakteri?

Demek istediğim, günlük hayatta şiveli konuşmuyorsun. Konuşuyorum. Yani mesela Araklı'ya gittiğimde oranın şivesine bürünüyor dilim. Orada öyle konuşunca kendimi daha rahat hissediyorum. Zaten orada İstanbul şivesi konuştuğumda Trabzon'daki çevremden olumsuz tepkiler geliyor. Bunu benim değiştiğimin, bozulduğumun bir göstergesi olarak yorumluyorlar. Ama esasen doğrusu insanın kendini nasıl rahat hissediyorsa şivesini öyle kurması. Mesela Trabzon'da maça gidiyorum ya orada benim içimden çıkan tepkiler de şiveli tepkiler oluyor! Yani sinirlendiğimde aklını basma al, seni çok pis döverim diye bir tepki çıkmaz ki benden. Karadeniz insanından öyle bir tepki çıkmaz. Ama oun yerme"aklili ol!" diyebiliriz.

Dizide de şivenin abartısız ve doğal oluşu senin bu şivenin konuşulduğu bir ortamda doğrudan alakalı zaten.

tvveeter'da. İnsanlar epey ilgi gösterdi "Trabzonspor bana şampiyonluk sevinci henüz yaşatamadı, ama Seksenler ) yaşatacak" dedim. Dizinin senaristine de söylüyorum "Trabzonsporun sampiyon oluşuyla ilgili bir şeyler yaz da dedim” Şampiyon olsa da olsa doya doya sevineyim."

Trabzon’dayken maçları takip eder miydin?

0 zaman Araklı'da oturduğumuz için annemle babam maçlara gitmemi pek istemezdi. 15 yaşlarmdaydım henüz "çocuk başına Trabzon'a nasıl gideceksin o kalabalığa nasıl karışacaksın" sorulanı*» inat, maçlara kimi zaman izinle kimi zaman kaçarak giderdim.

Unutamadığın bir maç hatıran var mı?

İlginç bir anım var mesela. Avni Aker'de Aston Villa karşısında aldığımız galibiyetten sonra Lazio’nun karsısına çıkıyoruz. Ailem korktuklarından dolayı maça gitmeyeyim diye para da vermemiş. Stada giremiyoruz. İşte ben o koşullarda maçı stadın arkasındaki evlerden birinde izlemiştim. Arkadaşarımla hiç bilmediğimiz bir evin ziline bastık. ‘Abi maçı sizde izleyelim mi diye ev sahibi amcaya sorunca hiç düşünmeden ’gelun gelun izleyelum’’ dedi. Biz de balkona doluştuk hemen. Polisler aşağıdan , gözetiyorlar evleri. Bir tanesi elinde hoparlörle "balkon düşecek, dayanmaz geçun içeru diye bağırıyor. Biz de nöbetleşe içeri geçiyoruz. Balkondan sırayla maçı izliyoruz. Yenilmiştik ama keyifli bir anıydı işte...

Son bir soru olarak Trabzon'u, Trabzonspor'u bizlere nasıl ifade edersin?

Çok klişe olacak ama hiç kaçınmayacak bunu söylemekten: Trabzon sevdadır, Trabzonspor da bu sevdanın belki de en önemli parçası. Bu memleketçilik değil Trabzon'a dışarıdan gelen, mesela üniversite için gelen öğrencilerden de duydum bunu. Trabzon başka türlü bir, kültürün temsilcisi bir kent. Ben o yüz( gittiğim her yeri, yaşadığım her kenti Trabzon'muş gibi seviyorum. Bence Her Yer Trabzon" sloganının gerçek anlamı da bu. Ama bazılarının bu sloganın kullanımından dolayı olumsuz görüşleri var. Ben ondan hiç hoşlanmıyorum. Gittiğin yeri Trabzon'laştırmak değil; gittiğin yeri Trabzon'muşçasına sevebilmek esas olan

Dilber dizideki başarısını işe su şekilde özetliyor:

Ben Karadenizli bir polisi oynamaya çalışmıyorum. Ben Karadenizliyim ve polisi oynamaya çalışıyorum. Üstelik ben Rıza'yı da oynamıyorum aslında. Amcamın oğlu Özgür ü oynuyorum. 0 da Rıza gibi bir karakterdir. Birlikte büyüdük biz onunla. Mesela mahallede bir durum olur, şikâyet etmeye Özgür e giderdim. Çocuklar bana bulaştılar'' derdim, hani neredeler, gidelum derdi. 0 öyle koruyup kollayan, insanı gözeten bir tipti. Vurdusu kırdısı da vardı tabi. Ben öğretmen çocuğuydum, benim için aynı şey söz konusu değildi. Rıza yı en başından beri hep Özgür polis olsa böyle bir tip olurdu diyerek oynadım. Rıza ile benzeştiğin noktalar var mı? Trabzonspor taraftarlığı dışında hayır. Öyleyse Trabzonspor taraftarlığına gelelim. Sen de Rıza gibi koyu bir taraftarsın bildiğim kadarıyla. Biz Trabzon’da Trabzonsporlu olarak doğuyoruz zaten. Küçükken bize bir forma alınıyor; bir eşofman alınıyor; o renklerin içinde büyüyoruz. Ben de Rıza da. Gerçi ben onun kadar şanslı değilim sanırım. Dizi 1980‘lerde geçtiğinden Rıza Trabzon'un tüm şampiyonluklarını görmüş. Geçende öyle bir şeyler yazdım.

 

Seyfullah AksoySeyfullah Aksoy