SPOR
Giriş Tarihi : 21-11-2019 17:39   Güncelleme : 21-11-2019 18:03

Başkan Zorluoğlu'ndan Maç Kaçamağı!

45-50 Yaş üzeri olanların Trabzonsporumuzun şampiyonluk yaşadığı yıllarda Avni Aker'de yaşadığı birçok maç maceraları vardır. Benzer anılardan birisini Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu sosyal medya hesabından anlatıyor.

Başkan Zorluoğlu'ndan Maç Kaçamağı!

Başkanı Murat Zorluoğlu'nun yaşadığı Trabzonspor Macerası Şöyle:

Çocukluğum köyde geçti. 70’li yıllar… O zamanlar elektrik henüz köylere gelmemiş. Pilli radyolar var, büyüklerimiz oradan haberleri takip ederdi. Radyolar en çok da maçları dinlemeye yarardı. Köydeki abiler, amcalar okulun bahçesinde toplu olarak canlı anlatılan maçları dinlerdi. Benim Trabzonspor’la tanışmam işte bu okulun bahçesinde gerçekleşmişti. Hiç görmediğim bir takıma ve futbolcularına aşık oluverdim ve bu aşk hiç bitmedi…

Ortaokulu Trabzon merkezde okudum. Hafta sonu Trabzon’daki en önemli gündem Trabzonspor’un maçı olurdu. Maç içerdeyse herkes maça gider, deplasmandaysa televizyon ve radyoların başına geçerdi şehir. Maçlar Avni Aker’de oynanırdı. İstisnalar dışında çocukların maça bilet alacak paraları olmazdı. Maça girmenin iki yolu vardı. Birinci yol, maç kuyruğunda maça girmek için bekleyen büyüklere: “Abi beni da al da” diye yalvarmak ve yufka yürekli birini ikna etmekti. Çünkü o zamanlar maçlara girerken büyükler biletsiz bir çocuğu yanlarında stada sokabiliyorlardı.
Maça girememek diye bir seçenek olamazdı. Bu yolla maça girdinizse ne ala. Giremediyseniz biraz daha tehlikeli ikinci bir yol sizi bekliyor… Avni Aker Stadının Yavuz Selim’e bakan tarafında yüksekte, büyüklerin zorlukla ama küçüklerin rahatlıkla başlarının ve vücutlarının geçebileceği şekilde aralanmış demir parmaklıklar vardı. Önce epey yüksekteki bu demir parmaklıklara çoğunlukla bir arkadaşınızın yardımıyla tırmanacak, sonra da o demir parmaklıklardan geçerek stada ulaşacaktınız.

Doğrusu ekonomik olarak imkanımız olmadığı için bu yolların her ikisini de çocukluğumda sıklıkla kullandım. Bazen hiç tanımadığım bir amcanın elini tutarak, onun yakınıymışım gibi maça girdim, bazen de tehlikeli de olsa parmaklık seçeneği imdadıma yetişti. Ama her ikisinde de unutamadığım enstantane, Avni Aker’in büyülü atmosferidir…

1983-84 sezonunda Trabzonspor şampiyonlukta her zamanki gibi Fenerbahçe ile çekişiyor. Unutamadığım maçlardan bir tanesi, işte o sezonda 1984 yılının Nisan ayının başında İstanbul’da oynanan Fenerbahçe maçıdır. Ben o sıralar Bahçecikteki İmam Hatip Lisesinde ortaokul birinci sınıf öğrencisiyim ve okulun pansiyonunda kalıyorum. Hafta sonu da olsa okuldan izinsiz, ya da velisiz ayrılmak yasak. Ama maç da çok cazip. Birkaç arkadaş izin almadan, yani okuldan kaçarak, maçı televizyondan izlemek üzere aşağıya, Ortahisar’a indik. Maçı bir çay ocağında, tabii ki içerde değil, camın dışında ayakta izledik. Maçın son dakikalarında kazanılan serbest atışta, Turgay’ın sağ taraftan yaptığı ortaya Dobi Hasan’ın kafa vuruşu ve Fenerbahçe kalecisi Yaşar’ın çaresiz bakışları arasında topun ağlarla buluşması hala dimağımda tazeliğini koruyor. Pansiyona döndüğümüzde sorumlu öğretmenimizden epey bir azar işitmiştik ama olsun, değmişti, hem de bayağı değmişti…

Belki bilmeyenler ya da hatırlamayanlar olur, o sene Trabzonspor 6. Şampiyonluğunu kazanmıştı…

Seyfullah AksoySeyfullah Aksoy